Cemevleri Alevilerin olmazsa olmazıdır. Bu anlamda, Alevi toplumunun birliğinin sürekliliği, tesadüflere bırakılamaz!..
Bu gerçeklikten bir haber olan, kendine dede diyen, dede müsveddesi ve ekibi kendi kişisel çıkarları için CEM EVİMİZİ açık artırma yoluyla sattıkları gerçeği değişmeyecektir ama bu ibretlik olay hakkında söyleyecek sözümüz de hiç bitmeyecektir.
Uzun zamandan beri, St. Pölten Alevi Kültür Merkezinde karanlık güçler tarafından devreye konulan, Aleviliği ve Alevileri asimile etme projesi Mehmet Mercan ve ekibi tarafından yürütülmektedir.
Bu olaylar karşısında, üzerimize düşen sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık, sözümüzü hep açıkça söyledik, gizli saklı işler çevirmedik, yalan ve hileye hiç itibar etmedik. Bu anlamda sizlere doğru bilgi vermek, yanlış yapanları teşhir etmeyi görev bildik.
Mehmet Mercan ve ekibi tarafından, St.Pölten Alevi Kültür Merkezinin 1 Milyon Euro geliri gasp edilerek, islam teşkilatına peşkeş çekilmek istenmektedir. Bu usulsüzlük tesbit edilmiş ve şirket hissedarları yani bizim tarafımızdan toplu dava açılmıştır. Mehmet Mercan ve ekibi hakkında açılan dava duruşmasının ilki, 24 Mart 2022 Perşembe günü görülmüş ve 4,5 saat sürmüştür.
Konu:
1) Mehmet Mercan, St. Pölten Alevi Kültür Birliği şirketini, 1 Milyon Euro borçlandırmıştır. Mercan ve ekibi tarafından, sahte bir Excel dosyası düzenlenmiş, şirketin derneğe borçlu olduğu beyan edilmiştir. Şirketin, derneğe borçlu olduğunu beyan eden bu Exel tabelasının doğru olduğunu Mehmet Mercan, mahkemede ıspatlayamadı. Dolayısıyla Mehmet Mercan’ın sahte belge düzenlediği ortaya çıktı. Dosya 2013’ten 2021’e kadar ve kendisi tarafından hem şirket hemde dernek başkanı olarak imzalanmış. Mercan’ın 2013 ve 2014 yıllarında dernek başkanlığı yapmadığı St.Pölten’de yaşayan herkes tarafından biliniyor. Bu durumda, olmadığı halde, dernek başkanıyım diyerek imza atmak sahtekarlık değil midir?..
Keza; dernek muhasebesi tarafından yapılan excel dosyasına ilişkin hakimin sorusu; “hangi kriterlere göre bu dosya yapıldı?” Cevap; “Bilgisayarın Bank dekont larından aldım,” denildi. Oysaki; 2016 yılı banka dekonları üzerine Ali Çimen tarafından Şirket aidatı olduğu notu düşülmüş. Bu kadar açık olduğu halde, Şirketin salonundan gelen gelirleri, dernek geliri göstermek, usulsüzlük yapmak, maliyeye sahte bilanço düzenlemek dolandırıcılık değil midir?.. Hakimin başka bir sorusu; sadece üye geliri olan, kendini idare edecek parası olmayan dernek şirkete borç vermiş olabilir mi? Cevap yok!..
Mehmet Mercan’ın ekibinden, muhassebe yardımcısı Cemalettin Özaslan, yeterli Almanca bilmediği için dava hakiminden tercüman istediğini beyan etti, hakim de doğal olarak sordu, 1 Milyon Euro tutarında bir belgeye imzayı noter huzurunda nasıl attığını, hangi yeminli tercümanın terceme ettiğini sordu; Mehmet Mercan kendisinin tercümanlık yaptığını söyledi. Mehmet Mercan; dede, başkan, genel müdür, yönetici, yeminli tercüman, bütün yetkileri toplamış, tek adam!.. Bu durumda noterin de suç ortağı olduğu ortadadır.
Mehmet Mercan ve ekibinin televizyonda anlattıklarına göre 1,5 Milyon Euro alacaklardı. İslam teşkilatı için alacakları bu 1,5 milyon Euro ve yapacakları yeni cemevi bir rüya olmuştur!..
Mahkeme duruşma dosyasına eklenen vergi kaçakçılığı nedeniyle dosya maliyeye verilecek, Mercan ve ekibi maliyeye verecekleri hesabı düşünsünler. Cemevine haciz koyduranlar, cem evimizi bilinçli bir şekilde açık artırmaya götürenler bedelini de ödeyecekler!.. Mehmet Mercan ve ekibinin bu kadar usulsüzlük yapmalarına rağmen, Aleviliğe ihanet etmelerine rağmen, bu düşkünlerin yanında duran, bunlara itibar edenler de bunların suç ortaklarıdırlar.
Yaklaşık 20 yıl boyunca Hakk’a yürüyen canlar kendi yerimizde yıkanır, erkan yürütülürken, bu aciz zavallı ekibin ve yandaşlarının sayesinde bugün mezarlıklarda yıkanmak zorunda bırkılmıştır. Mercan ve ekibi, beceriksizliklerinin bedelini bu topluma, özellikle yandaşlarına ödettirmiş, hesabını gene bu topluma kesmişlerdir.
TAVSİYEM
Düşkün Mercan ve ekibi derhal görevden alınsın. İnancım, ikiye bölünen halk tekrar barışacak, birleşecektir. Açık artırmadan kalan paranın üzerini Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) tamamlayacaktır. Cemevinin Tekrar Alevi toplumuna kazandırılması için, İzet Caner ailesinin itirazı olmayacağına eminim. Çünki, İzzet Caner bu yapıyı ticaret yapmak için değil, samimi Alevi duygularıyla hareket etti ve Avrupa’da en büyük Cemevi’nin bilinmedik ellere geçmesini istemedi. Bu anlamda Alevilerin, bu insana borcu vardır. Çünkü, (AKZ) karşısındaki ATC Şirketi binayı almış ve çoktan o Mübarek Heykelleri yıkmış olacaktı!..[
Alevi Kültür Centrumun bölgede yaşayan Alevilerin eskide, 2018 öncesinde olduğu gibi, birlik beraberlik içinde hareket edebileceğine inanıyorum. İki düşkün insanın keyfi davranışına göre bu kadar insanın eziyet çekmesinin ne anlamı var.
St.Pölten Alevi Halkı yol hala yakınken aklı başında ve akıl birliği, gönül birliği yapacak yada kara bir sayfada, kara bir leke gibi tarihe geçecek.
Taktirde sorumlulukda toplumundur!..
Saygılarımla. 28.03.2022
Mustafa Erdoğan